ÖSYM giriş neden açılmıyor ?

Mehbare

Global Mod
Global Mod
**ÖSYM Giriş Neden Açılmıyor? Bir Hikâye ile Çözüm Arayışı**

Bugün biraz farklı bir şeyler paylaşmak istiyorum, biraz daha samimi bir şekilde… Hepimizin bildiği, neredeyse her yıl karşılaştığımız, bazen sabahın erken saatlerinde bazen gece geç saatte karşımıza çıkan bir durumdan bahsedeceğim: ÖSYM giriş ekranı.

Hikâyemi paylaşırken biraz mizahi bir dille, biraz da gerçeklerin ışığında soralım: ÖSYM'nin giriş ekranı neden açılmıyor? Gelin, bu soruyu cevaplamaya çalışan bir hikâye üzerinden keşfe çıkalım…

**Bir Sabah Uyandım ve... ÖSYM Girişi Mi?**

Bir sabah, erken saatlerde, tıpkı her zaman olduğu gibi uyanmış ve bilgisayarımı açıp ÖSYM girişine girmeyi planlamıştım. Geçen hafta yaptığım başvuru için bir son dakika düzeltmesi yapmak istiyordum. Ama ne yazık ki, her şey hayal ettiğim gibi gitmedi. Bilgisayarımı açtım, ekranı tıkladım… Ama ne yazık ki, "ÖSYM giriş sayfası açılamıyor!" yazısı ekranda belirdi. Ne oldu? Hem de tam başvuru saatine birkaç dakika kala!

**Ahmet ve Çözüm Odaklı Duruşu**

Hemen telefonumu aldım ve Ahmet’i aradım. Ahmet, tıp fakültesini kazanmış, stratejik düşünen bir arkadaşım. "Merhaba, hemen ÖSYM girişine bakmamız lazım!" dedim telaşla. Ahmet, sakin ve çözüm odaklı bir şekilde yanıt verdi: “Panik yapmana gerek yok, sayfanın açılmaması bir sistem hatası olabilir. Belki bakım yapılırken, güncelleme sırasında bir şeyler takıldı. Yeniden denemek en iyisi. Hadi, sen sayfayı birkaç kez yenileyip, arka planda beklemeye geç. Ben de başka bir tarayıcıdan giriş yapmayı deneyeceğim.”

Birkaç saniye sonra, Ahmet’in dediği gibi, tarayıcıyı değiştirdim ve sayfayı tekrar yeniledim. Hiçbir şey değişmedi. Sayfa hâlâ açılmıyordu. Ancak Ahmet’in önerisi doğrultusunda, tarayıcıyı değiştirmek için bir çözüm bulmuştuk ama teknik sorun devam ediyordu. O an fark ettim ki, Ahmet’in stratejik yaklaşımı bana bu kadar soğukkanlılık kazandırmıştı.

**Zeynep ve İnsan Odaklı Perspektifi**

Ancak, benim telaşım bir türlü geçmek bilmiyordu. Başka bir arkadaşım olan Zeynep’i aradım. Zeynep, sosyal bilimler okuyan, duygusal zekâsı yüksek ve insan ilişkilerine odaklanan bir arkadaşım. “Zeynep, ÖSYM girişi açılmıyor! Ne yapmam gerek?” diye sordum. Zeynep, hafif bir gülümsemeyle yanıt verdi: “Buna biraz da duygusal bakmak lazım, biraz sakinleşmek gerekiyor. Tamam, teknik bir sorun olabilir, ama bir de bu işin insan boyutuna bakalım. Herkes aynı anda giriş yapmak istiyor, sunucular buna hazırlıklı olmayabilir. İnsanlar bu tür anlarda daha sabırlı olmalı.”

Zeynep’in bakış açısı farklıydı, çünkü bazen sadece teknik sorunları çözmek değil, toplumsal faktörleri de göz önünde bulundurmak gerekiyordu. “Belki de bu anlar, herkesin bir arada sabırlı olması gerektiği zamanlardır,” dedi. Gerçekten de, Zeynep’in bana hatırlattığı gibi, bir yandan teknolojinin sorunlarıyla boğuşurken, diğer yandan insanları daha sabırlı olmaya çağırmak gerekiyor. Zeynep, çok doğru bir noktaya değindi.

**Ahmet’in Stratejisi: Daha Fazla Beklemeden Çözüm Üretmek**

Bir süre sonra Ahmet tekrar aradı ve çözüm önerisini sunarak devam etti: “Bir de şu var, belki ÖSYM sunucularının bakım zamanı biliniyordur. Bu nedenle güncellemeler ve yoğunluk bu saatte yoğunlaşıyor olabilir. Sistem zaten bir süre sonra açılacak. Ama bunu öğrenmek için sosyal medya hesaplarından anlık bilgilere ulaşabiliriz.” Ahmet, yalnızca teknik bir yaklaşım sergilemekle kalmamış, bu sorunu daha derinlemesine ele alarak stratejik bir plan geliştirmişti. Sosyal medya hesapları üzerinden gelen resmi duyuruları takip etmeye karar verdik. Ahmet’in bu soğukkanlı yaklaşımı, işin çözüm odaklı kısmını oldukça netleştirdi.

Bir yandan sistemsel hatanın normal bir durum olduğunu kabullenmeye başlamıştım; ancak Ahmet’in de belirttiği gibi, zamanı doğru kullanarak gelişmeleri takip etmek, sistemi aşmak için en mantıklı çözüm olabilir.

**Zeynep’in İnsan Odaklı Yaklaşımı: Sabır ve Empati**

Zeynep de sürekli olarak sabırlı olmam gerektiğini hatırlatıyordu. “Bazen beklemek, stres yaratmak yerine daha sağlıklı bir çözüme ulaşmanı sağlar. Düşün, belki de insanlar bu anlarda biraz daha birbirine destek olmalı. ÖSYM’nin sistemine hepimizin ulaşması için sabırlı olmak gerek.” Bu düşünce, bana da çok anlamlı geldi. Teknolojinin, insanlık adına çözümler sunması elbette önemli ama bazen hepimizin daha duyarlı ve sabırlı olması gerektiği de ortada.

Zeynep, tüm yaşanan bu belirsizlikle, insan ilişkilerinin güçlendiğini, sabırla ve empatiyle daha sağlıklı bir çözüm bulunabileceğini savunuyordu. Gerçekten de her geçen dakikada, sistemsel hata ile ilgili sorunun çözülmesini beklerken, Zeynep’in yaklaşımıyla, biraz da durup etrafıma bakma fırsatı buluyordum. Gerçekten sabırlı olmak ve insana odaklanmak önemliydi.

**Sonunda Çözüm ve Derin Bir Anlayış**

Ahmet ve Zeynep’in farklı bakış açıları sayesinde, sorunun çözülmesi için doğru zamanı beklemekten başka şansımız olmadığını fark ettim. Sonunda, birkaç dakika sonra, ÖSYM sayfası açıldı ve başvurumu rahatça tamamladım. Bu süreç, aslında sadece bir teknik sorunun ötesinde, sabır, strateji ve empati gerektiren bir deneyim olmuştu.

Hikâyenin sonunda, ne Ahmet’in stratejik yaklaşımı ne de Zeynep’in insan odaklı bakış açısı tek başına yeterli olabilirdi. Birlikte, hem teknik hem de insan temelli çözümler üretmek, bu sürecin kolayca atlatılmasını sağladı. Peki, sizce bu tür sistemsel sorunlara karşı daha ne gibi stratejiler geliştirebiliriz? Hem teknolojiyi hem de insani yaklaşımı nasıl daha iyi bir şekilde birleştirebiliriz?