Pimapen malzemesi nedir ?

Mehbare

Global Mod
Global Mod
[color=]Pimapen Malzemesi Nedir? Bir Pencerenin Ardındaki Sosyal Yapılar[/color]

Evimizin penceresinden dışarı bakarken, çoğu zaman camın ardındaki dünyayı görürüz ama çerçevenin kendisini düşünmeyiz. Pimapen — yani PVC esaslı doğrama malzemesi — bu görünmezliğin bir simgesidir. Dayanıklıdır, sessizdir, yalıtım sağlar; ama aynı zamanda sınıf, toplumsal cinsiyet ve ırk temelli yapısal eşitsizliklerin de sessiz tanığıdır. Bu yazı, “pimapen malzemesi nedir?” sorusuna yalnızca teknik bir yanıt vermek yerine, bu malzemenin toplumsal anlamlarını tartışmaya açıyor: kim için, kim tarafından ve hangi koşullarda üretiliyor?

---

[color=]Pimapenin Sosyolojik Arka Planı: Malzemenin Politikası[/color]

Teknik olarak pimapen, polivinil klorür (PVC) esaslı bir plastik türevidir. Ancak toplumsal olarak, “modernlik”, “temizlik” ve “konfor” kavramlarıyla ilişkilendirilmiştir. 1980’lerden itibaren Türkiye’de betonlaşma ve kentleşme süreciyle birlikte pimapen, ahşap doğramanın yerini aldı. Bu dönüşüm, sadece malzeme değişimi değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi değişimiydi. Pimapen, orta sınıfın yükselişinin ve “modern ev” idealinin sembolü haline geldi.

Sosyolog Arlie Hochschild’in “duygusal emek” kavramı (1983), ev içindeki düzenin yalnızca fiziksel değil, duygusal bir çaba gerektirdiğini vurgular. Pimapen de bu çabanın bir parçasıdır: Kadınların “temiz, sessiz, düzenli” evler yaratma sorumluluğunun bir simgesi. Yani pimapen, yalnızca yalıtım sağlamaz; aynı zamanda toplumsal cinsiyet rollerinin sessizce pekiştiği bir yüzeydir.

---

[color=]Kadınların Deneyimleri: Camın Ardında Görünmeyen Emeğin İzleri[/color]

Birçok kadın için pimapen, ev içi emeğin sessiz bir ortağıdır. Kolay silinir, leke tutmaz, “bakımı kolaydır” — bu özellikler, kadınların ev işleriyle ilişkilendirildiği toplumsal normlara hitap eder. Kadınlar, bu konfor vaadini deneyimlerken aynı zamanda toplumun onlara yüklediği “ev düzeninden sorumlu olma” rolünü yeniden üretirler. Pimapenin temizliği, aslında kadın emeğinin görünmezliğini simgeler: Pencere parladığında, emeğin izi silinmiştir.

Bununla birlikte, birçok kadın bu yapıyı farkında olmadan dönüştürür. Pencereleri çiçeklerle süslemek, desenli cam filmleri kullanmak veya perde seçimleriyle estetik bir alan yaratmak, kadınların kendi yaşam alanlarında görünürlük kazanma biçimidir. Bu estetik direniş, patriyarkal düzenin “nötr” mimarisine karşı kişisel bir ifade alanı yaratır.

---

[color=]Erkeklerin Yaklaşımları: Malzemede Güç ve Çözüm Odaklılık[/color]

Erkeklerin pimapenle ilişkisi genellikle teknik ve çözüm odaklıdır. İnşaat, üretim veya montaj aşamalarında çalışan erkekler, pimapenin dayanıklılığı ve mühendisliğiyle ilgilenir. Bu yaklaşım, erkekliğin toplumsal olarak “teknik bilgi” ve “kontrol” üzerinden tanımlandığı bir yapıyı yansıtır. Pimapen seçimi bile bazen “kaliteli malzeme bilen adam” imajının bir parçası olabilir.

Ancak son yıllarda, erkeklerin bu alandaki rollerinde dönüşüm gözleniyor. Giderek daha fazla erkek, ev içi düzeni yalnızca teknik değil, duygusal bir alan olarak da görmeye başlıyor. Bir erkek kullanıcı, “pencere tamiri yaparken eşimle nasıl birlikte karar verdiğimizi fark ettim; artık bu tür işler bana güç değil, paylaşım gibi geliyor” diyebiliyor. Bu tür örnekler, toplumsal cinsiyet rollerinin tek yönlü olmadığını; aksine, dönüştürülebileceğini gösteriyor.

---

[color=]Sınıf Bağlamı: Pimapenin Statü ve Erişim Sembolü[/color]

Pimapen, Türkiye’de uzun yıllar “orta sınıf modernliği”nin bir göstergesi oldu. Ahşap doğramanın yerini alması, hem ekonomik hem kültürel bir statü değişimini temsil etti. Ancak alt sınıflar için pimapen hâlâ bir “erişilmek istenen konfor” sembolü olarak görülürken, üst sınıflar için “minimalist ve doğal” ahşaba geri dönüş başlamıştır. Bu, Pierre Bourdieu’nun “zevklerin sınıfsal üretimi” teorisiyle uyumludur (Bourdieu, 1986): bir dönem modernliğin sembolü olan nesne, sınıf hiyerarşisinin yeniden inşasında başka bir konuma geçer.

Ayrıca pimapen üretiminde çalışan işçilerin çoğunun düşük gelirli, göçmen ya da taşeron emekçilerden oluşması da sınıf ilişkilerini görünür kılar. Pimapen, sessizce evlerimizi ısıtırken, o evlerin dışında soğuk atölyelerde çalışan bedenlerin emeğini gizler. Bu görünmezlik, modernliğin sınıfsal yüzünü temsil eder.

---

[color=]Irk ve Etnisite: İnşa Sektöründe Görünmeyen Emek[/color]

Türkiye’de inşaat sektöründe çalışan Suriyeli, Afgan ya da Kürt işçilerin önemli bir kısmı pimapen montajı gibi düşük ücretli işlerde yer alır. Bu, küresel ölçekte “ırksallaştırılmış emek” olgusunun bir yansımasıdır (Wills et al., 2010). Pimapenin “beyaz” rengi, paradoksal biçimde, beyazlatılmış emeğin üzerini örter. Irk temelli işbölümü, modern şehirlerin görünmeyen mimarlarını siler. Oysa o pencerelerin ardında biz güvenli ve sessiz bir yaşam sürerken, o sessizliği mümkün kılan görünmez bir emeğin yankısı vardır.

---

[color=]Ekofeminizm ve Pimapen: Doğa, Plastik ve Kadınlık[/color]

Pimapen, doğayı plastikleştiren bir sistemin ürünüdür. Ekofeminist kuramcı Carolyn Merchant (1980), doğaya yönelik sömürünün patriyarkal yapıların kadın bedenine yönelttiği sömürüyle paralel olduğunu savunur. PVC gibi malzemeler, doğayı “uyumlu, kontrol edilebilir” hale getirir. Bu yaklaşım, doğayı tıpkı kadın bedeni gibi “düzenlenmesi gereken bir alan” olarak görür. Kadınların doğayla, evle ve bakım emeğiyle özdeşleştirilmesi, pimapenin varoluşsal hikâyesine sinmiştir: doğayı iç mekâna hapsetmek, hem çevresel hem de toplumsal bir tahakküm biçimidir.

---

[color=]Forum Tartışması İçin Sorular[/color]

1. Evinizdeki yapı malzemelerinin toplumsal cinsiyet veya sınıfla ilişkili olduğunu hiç düşündünüz mü?

2. “Konfor” kavramı sizce kimin emeğiyle üretiliyor?

3. Erkeklerin teknik işlerde “usta”, kadınların ise “temiz tutan” olarak konumlandırılması sizce nasıl aşılabilir?

4. Pimapen gibi plastik malzemelerin doğayla ilişkimiz üzerindeki etkilerini toplumsal cinsiyet perspektifinden nasıl değerlendirebiliriz?

5. Sizce “modern ev” kavramı, gerçekten eşitlikçi bir mekân sunuyor mu?

---

[color=]Sonuç: Pencereden Değil, Çerçeveden Bakmak[/color]

“Pimapen malzemesi nedir?” sorusunun yanıtı yalnızca kimyasal bir formül değildir. Bu malzeme, toplumun değerlerini, cinsiyet rollerini, sınıf ayrımlarını ve doğayla ilişkisini içinde barındırır. Her pencere, ardında görünmez emekleri, cinsiyetli rolleri, sınıfsal arka planları taşır. Bu nedenle mesele, pimapenin ne olduğu değil, neyi temsil ettiğidir.

Belki de artık camdan dışarı bakmak yerine, çerçevenin kendisine bakmamız gerekiyor: Bizi dünyadan ayıran değil, dünyayı yeniden anlamamızı sağlayan o sınıra.

Kaynaklar:

- Bourdieu, P. (1986). Distinction: A Social Critique of the Judgement of Taste.

- Hochschild, A. (1983). The Managed Heart: Commercialization of Human Feeling.

- Merchant, C. (1980). The Death of Nature: Women, Ecology, and the Scientific Revolution.

- Wills, J. et al. (2010). Global Cities at Work: New Migrant Divisions of Labour.

- Kişisel gözlemler: Mimarlık öğrencileriyle yapılan 2023 saha görüşmeleri, İstanbul.