Nâzım Hikmet Neden Rusya'Da ?

Yamci

Global Mod
Global Mod
\Nâzım Hikmet'in Rusya'ya Gidişi: Siyasi, Kültürel ve Kişisel Sebepler\

\Giriş\

Türk edebiyatının en önemli figürlerinden biri olan Nâzım Hikmet, sadece şiirleriyle değil, aynı zamanda siyasi duruşu ve dünya görüşüyle de dikkat çekmiş bir isimdir. Edebiyat dünyasında önemli bir iz bırakmış olmasının yanı sıra, hayatı ve duruşuyla pek çok tartışmanın da odağında olmuştur. Nâzım Hikmet’in hayatında Rusya’nın özel bir yeri vardır. Peki, Nâzım Hikmet neden Rusya'ya gitmiştir? Rusya'ya yerleşmesinin ardında ne gibi kişisel, kültürel ve siyasi sebepler yatmaktadır? Bu sorulara odaklanarak, Hikmet’in Rusya’daki hayatını ve oraya gitme nedenlerini derinlemesine inceleyeceğiz.

\Nâzım Hikmet’in Siyasi Kimliği ve Türkiye'deki Durumu\

Nâzım Hikmet’in Rusya’ya gitme kararını anlamadan önce, onun siyasi kimliğini ve Türkiye'deki yaşamını incelemek önemlidir. Hikmet, genç yaşlardan itibaren sol görüşlü bir düşünür olarak tanınmaya başladı. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında, dönemin yönetim biçimine karşı eleştiriler yönelten bir tutum sergileyen Nâzım, bu sebeple defalarca gözaltına alındı ve hapis cezası aldı. 1938 yılında tutuklanıp hapse girmesi, onun hayatını kalıcı olarak değiştiren bir dönüm noktasıydı.

\Nâzım Hikmet’in Sovyetler Birliği’ne Olan Hayranlığı\

Nâzım Hikmet'in Sovyetler Birliği'ne olan ilgisi, yalnızca siyasi bir duruşun ötesindedir. Genç yaşlarda sosyalizm ve devrimci düşüncelerle tanışan Hikmet, Sovyetler Birliği’ni, kapitalizme karşı verdiği mücadelenin simgesi olarak görüyordu. Rus Devrimi’nden sonra Sovyetler Birliği, dünya genelinde işçi sınıfının kurtuluşu için bir umut kaynağı haline gelmişti. Bu ideolojiyi benimseyen Nâzım, Sovyetler Birliği’ne olan yakın ilgisini hayatı boyunca sürdürdü. 1930’larda, Sovyetler Birliği’ni ziyaret eden ilk Türk şairlerinden biri olarak, bu ülkenin sosyalist yapısını daha yakından gözlemleme fırsatı buldu. Sovyetlerin proletarya devrimi ve sosyalist yönetimi, ona büyük bir ilham kaynağı oldu.

\Sovyetler Birliği’nde Eğitim ve Yaratıcı Fırsatlar\

Nâzım Hikmet, Sovyetler Birliği’ne gitmesinin sadece siyasi bir tercih olmadığını, aynı zamanda edebi ve kültürel bir fırsat olarak da değerlendirmiştir. 1950’lerin başında, Stalin'in ölümünden sonra Sovyetler Birliği, dışarıdan gelen entelektüellere ve sanatçılara daha fazla hoşgörü göstermeye başlamıştı. Hikmet, burada edebi yaratım için uygun bir ortam buldu. Sovyetler Birliği’nin sağladığı kültürel altyapı, Hikmet'in şiirlerinde derinleşmesine ve yeni temalarla eserler vermesine olanak tanıdı. Aynı zamanda Sovyet sanatçıları ve entelektüelleriyle tanışarak, sosyalist gerçekçilik anlayışını derinlemesine kavradı.

\Siyasi Baskılar ve Türkiye’den Kaçış\

Hikmet’in Türkiye'deki durumu, onun Rusya’ya gitmesinin sebeplerinden en önemlisidir. 1938’de tutuklanıp 28 yıl hapis cezasına çarptırılması, siyasi anlamda büyük bir dönüm noktasıydı. Bu cezadan sonra, her ne kadar cezası 12 yıla indirilse de, yine de serbest bırakılmadı ve hayatı büyük ölçüde baskı altında geçti. Cezaevindeyken yazdığı şiirler ve tutumu, dünya çapında bir ün kazandı. Bu sırada, ona olan uluslararası ilgi arttı ve 1950’lerde, pek çok ülke, Hikmet’in serbest bırakılması için baskı yapıyordu. Ancak Türkiye'nin baskıları nedeniyle, Hikmet'in yaşamı giderek zorlaşmıştı. 1951'de serbest bırakıldıktan sonra, Türkiye’deki siyasi baskılardan kaçabilmek için Sovyetler Birliği’ne gitmek zorunda kaldı.

\Sovyetler Birliği’nde Yükseköğrenim ve Kültürel Gelişim\

Nâzım Hikmet’in Sovyetler Birliği’ne gitmesinin bir diğer önemli sebebi de eğitim alanındaki fırsatlardır. Burada, çeşitli üniversiteler ve kültürel kuruluşlar aracılığıyla hem edebi hem de entelektüel anlamda kendisini geliştirme imkânı buldu. Sovyetler Birliği, entelektüel faaliyetlere büyük önem veriyor ve bir yazarın kendisini özgürce ifade etmesine olanak tanıyordu. Nâzım, burada dünya çapında büyük bir üne sahip şairler ve yazarlarla tanışma fırsatı buldu. Aynı zamanda Sovyetler Birliği’nin kültürel politikaları, ona büyük bir destek sundu ve burada önemli eserler vermeye devam etti.

\Nâzım Hikmet’in Rusya’da Geçirdiği Yıllar ve Eserleri\

Nâzım Hikmet, Sovyetler Birliği’nde geçirdiği yıllarda, Türk ve dünya edebiyatına önemli eserler kazandırdı. 1951'den 1963’e kadar Sovyetler Birliği’nde yaşadığı dönemde, onun en verimli edebi dönemlerinden biri yaşandı. Nâzım, buradayken özellikle şiirlerinde sosyalizm ve işçi sınıfının mücadelesini işlemeye devam etti. "İnsan Manzaraları" ve "Kuvayı Milliye" gibi önemli eserlerini burada yazdı. Ayrıca, Rusya’da bulunmasının, şiirlerinde bir anlam derinliği kazandırdığı ve daha büyük bir dünya görüşüyle yazdığı da sıkça dile getirilen bir gerçektir.

\Sovyetler Birliği’nin Nâzım Hikmet’e Olan Katkıları\

Sovyetler Birliği, Nâzım Hikmet için sadece bir sığınak değil, aynı zamanda bir kültürel merkez haline gelmişti. Orada, dünya çapında tanınan yazarlar ve sanatçılarla tanışarak, kendi edebiyatını daha da geliştirdi. Özellikle sosyalist gerçekçilik akımının etkisiyle, şiirlerinde toplumun yoksul kesimlerine olan duyarlılığı arttı. Ayrıca Sovyet hükümetinin sağladığı maddi destek, onun hayatını kolaylaştırdı ve ona yaratıcı bir özgürlük sundu. Bu süreç, Nâzım’ın sanatını yeniden şekillendirdi.

\Sonuç: Nâzım Hikmet’in Rusya’ya Gitmesinin Önemi\

Nâzım Hikmet’in Rusya’ya gitmesinin sebepleri, siyasi, kültürel ve kişisel anlamda pek çok katman barındırmaktadır. Türkiye'deki siyasi baskılar, onun Sovyetler Birliği'ne gitmesinin en önemli sebebiyken, bu kararın arkasında daha derin bir ideolojik bağlılık ve kültürel fırsatlar arayışı da yatmaktadır. Sovyetler Birliği, Nâzım Hikmet için hem bir sığınak hem de yaratıcı bir özgürlük alanı oldu. Onun burada geçirdiği yıllar, sadece Türk edebiyatını değil, dünya edebiyatını da derinden etkileyen bir dönüm noktasıydı. Bugün, Nâzım Hikmet'in Rusya’daki yıllarının ve eserlerinin edebi mirası hala canlı ve kalıcı bir şekilde varlığını sürdürmektedir.