Işlevselci Ve Çatışmacı Yaklaşım Nedir ?

Eren

New member
Işlevselci ve Çatışmacı Yaklaşım Nedir?

Sosyoloji ve diğer sosyal bilimler, toplumları ve bireylerin toplumsal yapılar içerisindeki yerlerini anlamaya çalışan çeşitli teorik yaklaşımlar sunar. Bu yaklaşımlar, toplumun nasıl işlediği, bireyler arası ilişkilerin nasıl düzenlendiği ve toplumsal değişimlerin nasıl gerçekleştiği gibi sorulara farklı cevaplar verir. Sosyolojide en çok tartışılan teorilerden ikisi, işlevselci (fonksiyonalist) ve çatışmacı yaklaşımlardır. Bu makalede, her iki yaklaşımın temel özellikleri, bakış açıları, eleştirileri ve karşılaştırmaları ele alınacaktır.

İşlevselci Yaklaşım Nedir?

İşlevselci yaklaşım, toplumun her bir parçasının, toplumun genel işleyişine nasıl katkıda bulunduğunu anlamaya çalışan bir teorik yaklaşımdır. Bu görüş, toplumun, bireylerin ihtiyaçlarını karşılamak ve düzeni sağlamak için bir arada işleyen bir sistem olduğunu savunur. İşlevselcilik, toplumun çeşitli kurumlarını ve yapılarının, sosyal düzenin sürdürülmesindeki işlevlerini vurgular.

İşlevselci yaklaşımın temel savunucularından biri olan Emile Durkheim, toplumun bireylerden bağımsız bir şekilde var olduğunu ve toplumdaki her bir parçanın belirli bir işlevi yerine getirdiğini belirtmiştir. Durkheim’a göre, bireylerin toplumsal yapıya uyum göstermesi, toplumun devamlılığını sağlayan bir durumdur. Örneğin, eğitim sistemi bireylerin toplumun değerlerini benimsemesini sağlar; hukuk sistemi ise toplumsal düzeni ve güvenliği korur.

İşlevselci yaklaşıma göre, toplumda yer alan aile, eğitim, ekonomi, din gibi çeşitli kurumlar, toplumsal düzenin sağlanmasına hizmet eder. Her bir kurum, toplumun istikrarını destekler ve toplumun bir bütün olarak işleyişini sağlar. Bu nedenle, işlevselci yaklaşımda toplumsal değişim, toplumun işlevsel dengesinin bozulmasıyla açıklanabilir ve bu dengeyi yeniden sağlamak için toplumsal kurumlar değişir.

İşlevselci Yaklaşımın Temel Özellikleri

1. **Toplumun Bütünsel Yaklaşımı:** İşlevselcilik, toplumu bir bütün olarak ele alır ve toplumsal yapının her bir parçasının, toplumun dengesini sağlamak için işlevselliği olduğunu savunur.

2. **Toplumdaki İstikrar ve Düzen:** Bu yaklaşımda, toplumsal düzen ve istikrar önemli yer tutar. Her bir kurum, toplumsal düzenin korunmasına hizmet eder.

3. **Toplumsal Değişimin Yavaş ve Evrimsel Olması:** İşlevselcilik, toplumsal değişimin ani bir şekilde değil, evrimsel olarak gerçekleştiğini savunur. Değişimler, genellikle toplumun işlevsel dengesinin bozulmasıyla başlar ve denge yeniden sağlanmaya çalışılır.

4. **Toplumsal Kurumların İşlevselliği:** Aile, eğitim, din, ekonomi gibi toplumsal kurumların her birinin toplumsal düzenin korunmasına olan katkısı vardır.

Çatışmacı Yaklaşım Nedir?

Çatışmacı yaklaşım, toplumun temelde çatışmalarla şekillendiğini ve bu çatışmaların, toplumsal yapının ve değişimin temel motoru olduğunu savunur. Çatışmacı teoriler, toplumun sürekli bir eşitsizlik, hiyerarşi ve güç mücadeleleri üzerinden işlediğini öne sürer. Bu yaklaşım, Karl Marx gibi önemli düşünürler tarafından şekillendirilmiştir. Marx, toplumun temelde ekonomik çıkarlar üzerinden çatıştığını ve bu çatışmaların tarihsel değişimi belirlediğini belirtmiştir.

Çatışmacı yaklaşımda, toplumun farklı grupları arasında kaynaklara erişim, güç, statü ve prestij gibi faktörler üzerinden sürekli bir mücadele vardır. Bu mücadele, toplumsal yapıyı şekillendirir ve toplumsal değişimin öncüsü olur. Marx’a göre, sınıf mücadelesi, kapitalist toplumda işçi sınıfı ile burjuvazi arasındaki çatışmalar üzerinden toplumsal değişimi açıklamak için temel bir unsurdur.

Çatışmacı yaklaşım, işlevselci yaklaşımdan farklı olarak, toplumsal düzeni doğal ve sağlıklı bir durum olarak görmek yerine, toplumda var olan eşitsizlikleri ve bu eşitsizliklerden doğan çatışmaları ön plana çıkarır. Toplumdaki güç yapıları ve sınıf farkları, sosyal yapıyı belirler.

Çatışmacı Yaklaşımın Temel Özellikleri

1. **Çatışma ve Eşitsizlik:** Çatışmacı yaklaşım, toplumda sürekli bir çatışma ve eşitsizlik olduğunu savunur. Toplumun işleyişi, bu çatışmalar ve güç mücadeleleri üzerinden şekillenir.

2. **Toplumsal Değişim:** Bu yaklaşımda toplumsal değişim, çatışmaların sonucunda meydana gelir. Çatışmalar ve eşitsizlikler, toplumsal yapıyı dönüştüren güçler olarak görülür.

3. **İktidar ve Hegemonya:** Çatışmacı yaklaşım, toplumda egemen sınıfların güç ilişkilerini belirlediğini ve bu sınıfların toplumsal yapıları kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirdiğini savunur.

4. **Birey ve Toplum İlişkisi:** Çatışmacı teoriler, bireylerin toplumsal yapılar içerisindeki rollerini, bu yapılarla olan ilişkilerindeki güç dengesizlikleri üzerinden analiz eder.

İşlevselci ve Çatışmacı Yaklaşımlar Arasındaki Farklar

İşlevselci ve çatışmacı yaklaşımlar, toplumu anlamada farklı bakış açıları sunar. İşlevselci yaklaşım, toplumun düzeni ve istikrarı üzerinde yoğunlaşırken, çatışmacı yaklaşım, toplumdaki eşitsizlikleri ve çatışmaları vurgular. İşlevselcilik, toplumsal yapıları ve kurumları, toplumun devamlılığını sağlayan unsurlar olarak görürken; çatışmacı yaklaşım, bu yapıları ve kurumları, güç ve çıkar çatışmalarının sonucu olarak değerlendirir.

İşlevselci yaklaşıma göre, toplumsal değişim genellikle evrimsel ve düzenli bir şekilde gerçekleşirken, çatışmacı yaklaşımda değişim, toplumsal yapılar arasındaki çatışmalar ve bu çatışmaların çözülmesiyle ortaya çıkar. İşlevselci görüş, toplumda var olan eşitsizlikleri genellikle doğal bir durum olarak kabul ederken, çatışmacı yaklaşım, eşitsizliklerin toplumsal yapının temel bir parçası olduğunu ve bu eşitsizliklerin ortadan kaldırılması gerektiğini savunur.

İşlevselci ve Çatışmacı Yaklaşımlar Hangi Alanlarda Kullanılır?

İşlevselci yaklaşım, toplumsal kurumlar ve yapıların analizinde yaygın olarak kullanılır. Eğitim, aile, sağlık, ekonomi gibi alanlarda, bu kurumların toplumsal düzeni nasıl sağladığı, bireylerin bu kurumlar aracılığıyla toplumun değerlerine nasıl uyum sağladığı incelenir.

Çatışmacı yaklaşım ise, toplumsal eşitsizlikler ve sınıf çatışmalarını incelemek için daha çok kullanılır. İşçi hakları, sınıf mücadelesi, ırkçılık, cinsiyet eşitsizliği gibi konular, çatışmacı teorilerle analiz edilir. Ayrıca, toplumsal değişim ve devrim teorileri de çatışmacı yaklaşımın etkisi altındadır.

Sonuç

İşlevselci ve çatışmacı yaklaşımlar, toplumu anlamada iki farklı teorik perspektif sunar. İşlevselcilik, toplumun denge ve istikrarını vurgularken, çatışmacı yaklaşım, toplumsal eşitsizlikler ve güç mücadelelerinin toplumsal değişimin itici gücü olduğunu savunur. Her iki yaklaşım da toplumu farklı açılardan analiz eder ve toplumsal yapılar ile bireyler arasındaki ilişkileri anlamaya çalışır. Bu teoriler, sosyal bilimlerdeki farklı bakış açılarını yansıtır ve toplumsal yapıları daha derinlemesine anlamamıza yardımcı olur.