2016 yılındaki kitabında Büyük düzensizlikYazar Amitav Ghosh ciddi bir uyarıda bulundu: “Mumbai'yi dolduran binlerce reklam panosu” büyük bir fırtına durumunda “ölümcül mermilere” dönüşecek. Böyle bir senaryo pek çok kişiye pek olası görünmeyebilir. Ancak neredeyse on yıl sonra, bu yıl 13 Mayıs'ta Mumbai'de fırtına sırasında 120 x 120 fitlik devasa bir reklam panosunun çökmesi ve 16 kişinin hayatını kaybetmesiyle felaket yaşandı.
Mumbai'nin Ghatkopar kentinde büyük bir reklam panosunun çökerek 16 kişinin ölümüne neden olduğu yer. (Anshuman Poyrekar/HT)
Trajedi, bu yüksek yapıların tehlikeli ve kuralsız doğasını açıkça ortaya çıkardı ve Ghosh'un korkunç kehanetinin o kadar da uzak olmadığını kanıtladı. Yazarın bizzat sosyal medyada yazdığı gibi: “Son fırtına, büyük bir kasırga kadar zarar verici değildi. Mumbai'nin gerçekten reklam alanını büyük ölçüde azaltması gerekiyor.”
Yalnızca HT Uygulamasından en son Hindistan Genel Seçim haberlerine özel erişim elde edin. Şimdi İndirin! Şimdi İndirin!
Doğu Dadar'daki Tilak Köprüsü'nde sekiz yasa dışı pano: BMC
Büyük reklam panolarının çoğalması sadece Mumbai ile sınırlı değil; ülke genelinde reklam panolarının ve panoların yağmur ve fırtına sırasında çökerek hasara ve elektrik kesintilerine yol açtığına dair sık sık raporlar var. Şikayetlere rağmen bu tehlikelere karşı çok az önlem alındı.
Pek çok kişi dev açık hava reklamlarındaki artışın kaotik kentsel manzaralara katkıda bulunduğunu düşünüyor. Yayalar ve sürücüler, şehrin cazibesini ve karakterini azaltan, şehre kalabalık, baskıcı bir pazar yeri hissi veren göz alıcı reklam bombardımanına tutuluyor. Uzmanlar, Hindistan şehirlerinde sıklıkla gözden kaçan bir sorun olan bu dev reklam panolarının yol açtığı görüntü kirliliği konusunda uyarıyor.
Delhi merkezli mimar ve şehir planlamacısı Akash Hingorani, “Zaten kaotik şehirlerimize ve donuk kentsel manzaralarımıza daha fazla kaos katıyorlar” dedi. “Bu reklamlar genellikle herhangi bir sanatsal ifade veya güvenlik kaygısı taşımadan keyfi görünüyor. Birçok Batı ülkesinde reklam panoları yayalar için özel olarak tasarlanırken, Hindistan şehirlerinde öncelikle sürücüleri hedef alıyor, bu da onların büyük boyutlarını ve yüksek yerleşimlerini açıklıyor. Doğru planlama, bunları kentsel çevreye daha iyi entegre etmek için bu ekranların tasarımını, yerleştirme açısını, boyutunu, yüksekliğini ve sayısını dikkate almalıdır.”
Açık hava reklamcılığının ortaya çıkışı
Açık hava reklamcılığının Hindistan'da uzun bir geçmişi vardır; kökleri, mesajların duvarlara, kayalara ve diğer halka açık yerlere boyalı tabelalar aracılığıyla iletildiği eski zamanlara kadar uzanır. Açık hava reklamcılığının daha modern haliyle kullanılması, 19. yüzyılın sonlarında reklam panoları ve posterlerin kullanılmaya başlanmasıyla başladı.
İngiliz sömürge döneminde Batı tarzı reklamlar tanıtıldı ve Kalküta ve Mumbai gibi büyük şehirlerde öncelikle İngiliz mal ve hizmetlerinin reklamını yapan ilk reklam panoları ortaya çıktı.
1947'deki bağımsızlıktan sonra açıkhava reklamcılığı ekonomik büyüme ve kentleşmeyle birlikte gelişmeye devam etti. 20. yüzyıl boyunca reklam panoları, toplu taşıma reklamları ve şehir mobilyaları reklamları gibi çok çeşitli açık hava reklam formatları ortaya çıktı.
Sektör, 21. yüzyılın başlarında dijital tabela ve LED ekranların kullanıma sunulmasıyla önemli ilerlemeler kaydetti.
Yeni Delhi'deki Vikas Marg'da bir reklam panosu ve reklam panosu. (HT fotoğrafı)
“1950'lerde büyük reklam panoları çoğunlukla Delhi'deki sinema salonlarının dışında görülüyordu. Ajmeri Kapısı yakınındaki Kamla Pazarı, Connaught Place'in dış çevresi ve Minto Köprüsü gibi seçkin yerlerde de tüketici markalarının yer aldığı birkaç reklam panosu bulundu. Sayıları 1980'lerde önemli ölçüde arttı,” dedi Delhi Üniversitesi eski dekanı (kültür) 82 yaşındaki Sydney Rebeiro.
Bugün açık hava reklamcılığı Hindistan'da milyarlarca dolarlık bir sektör; hem geleneksel hem de dijital reklam panoları ülke çapında marka tanıtımı ve pazarlama kampanyalarında önemli bir rol oynuyor. Bu, son yıllarda politikaları aracılığıyla açık hava reklamlarını aktif olarak teşvik eden Brihanmumbai Belediye Şirketi (BMC) gibi birçok belediye şirketi için önemli bir gelir kaynağı haline geldi.
“Grup yaklaşık olarak kazanıyor ₹Bir BMC yetkilisi, istifçilik ve istifçilik ruhsatı yoluyla yılda 200 crore dedi.
“Sorun şu ki, kentsel mekanların tasarımında reklam panoları, reklam panoları ve afişler çoğu zaman planlamaya dahil edilmiyor. Bu, reklam yerleştirmeyi daha çok kullanılabilir alan bulmaya yönelik hale getirir. Alışveriş merkezlerinde reklam alanları çoğu zaman doğru planlanır ve mimariye iyi uyum sağlar. Bu ilkenin daha büyük şehirlerin tasarımına uygulanması gerekiyor” diyor tabela tasarımında uzmanlaşmış bir şirket olan VDIS'in kurucusu Kapil Pandey. “Kentsel mimarların ve görsel tasarımcıların kentsel mekanları tasarlamak için birlikte çalışmaları önemli.”
Kamusal alanları geri alın
Dünya çapında birçok şehir, düzenlenmemiş açık hava reklamcılığının olumsuz etkisini fark etti ve görsel kirliliği azaltmak için önlemler aldı. Eylül 2006'da Brezilya'nın São Paulo kentinde, kamusal alanları geri kazanmaya yönelik tüm açık hava reklamlarını yasaklayan “Temiz Şehir Yasası” çıkarıldı. Paris ayrıca şehrin tarihi güzelliğini korumak için reklam panolarının boyutu ve yerleştirilmesi konusunda da katı düzenlemeler getirdi.
Amerika Birleşik Devletleri'nde San Francisco ve New York gibi şehirler, açık hava reklamlarının yayılmasını kontrol etmek için imar yasalarını ve daha sıkı izin süreçlerini uygulamaya koydu. Bu önlemler arasında dijital tabelaların boyutuna ve parlaklığına sınırlamalar, reklam panolarının yerleşim bölgelerinin yakınına yerleştirilmesine kısıtlamalar ve şehrin belirli bölgelerinde “reklamsız bölgeler” oluşturulması yer alıyor.
BMC şu anda şehirdeki açık hava reklamcılığının düzenleyici, ekonomik ve estetik yönlerine ilişkin kapsamlı yönergeler oluşturmak üzere trafik polis memurları, sivil yetkililer ve HTE Bombay uzmanlarından oluşan bir komite kurma sürecindedir. BMC yetkilisi, “Amaç, ışık ve görüntü kirliliği de dahil olmak üzere açık hava reklamcılığıyla ilgili çeşitli endişeleri gidermek ve şehrin karakterini korumaktır” dedi.
Gurugram gibi bazı şehirlerde yetkililerin ilgisizliğinden bıkan bölge sakinleri meseleyi kendi ellerine aldı. “Apartmanımızın önündeki 1 kilometrelik yol poster, pano ve diğer ilanlarla doluydu ve sayıları her geçen gün artıyordu. Tulip Violet'in Sektör 69'daki RWA başkanı Pooja Anand, “Bu reklam, normalde yeşil ve huzurlu olan bölgemizi ticari bir alan gibi gösterdi” dedi. “Sivil otoriteler sorularımıza yanıt veremeyince, kendimiz harekete geçmeye karar verdik. Bugün yasa dışı poster ya da billboard görürsek hemen kaldırıyoruz” dedi.
Düzenlemeler ve bunların nasıl uygulanacağı
Her ne kadar Delhi, Hindistan'da 2008 yılında açıkhava reklamcılığı politikasını uygulamaya koyan ve 2017'de estetiği geliştirmek amacıyla bu politikayı revize eden ilk şehirlerden biri olsa da, başkent bile reklam panoları ve panoların neden olduğu görsel karmaşadan muaf değil.
Navi Anne ve Panvel belediye yetkilileri 36 yasa dışı istifçiliği yıktı
“Estetik nedenlerden dolayı yolun genişliğini ve tahtaların boyutunu dikkate alıyoruz. 100' genişliğindeki bir yolda yalnızca 20' x 10' tahtalara ve daha geniş yollarda ise 26' x 13' tahtalara izin veriyoruz. Ayrıca Delhi Belediye Şirketi'nden (MCD) bir yetkili, “Ayrıca aralarında uygun mesafe de sağlanacak” dedi.
“Bir reklam ajansı billboard astığında inşaatın güvenliğine dair kanıta ihtiyacımız var. Ayrıca 20 müfettişten oluşan ekibimiz sürekli olarak sokaklarda düzenlemelerin uygulanmasını sağlamakta ve her yerde ortaya çıkan yasa dışı pankartları ve reklam panolarını kaldırmaktadır. Son birkaç yılda Rohini, Vijay Nagar, Karol Bagh ve Narela gibi bölgelerde yasa dışı istifçiliği ortadan kaldırmak için çalışmalar yürüttük. “Durum önemli ölçüde iyileşti” diye ekledi.
Pune'da yağmur ve fırtına sırasında reklam panoları ve panolar çöküyor. (HT fotoğrafı)
Yetkili, yaklaşık on yıl önce insanların reklam yerleştirmek için demir çubuklar bile koyduğunu söyledi. “Ama artık bu uygulamaya son verdik. Bugün bu posterlerin, pankartların ve reklam panolarının çoğu genellikle yerel politikacılar ve işletmeler tarafından asılıyor. Herkese bildirim gönderip aksiyon almak mümkün değil; Yetkili, “İnsanların yurttaşlık ruhuna sahip olması ve şehri temiz tutması gerekiyor” dedi.
Görüntü kirliliğinin psikolojik maliyetleri
Görsel kirliliğin estetiğin ötesinde insanlar üzerinde derin psikolojik etkileri vardır. Ruh sağlığı uzmanları, yüksek yoğunluklu reklamlara sürekli maruz kalmanın duyusal aşırı yüklenmeye yol açabileceğini, bunun sonucunda beynin görsel uyaran yağmuru altında ezilmesine yol açabileceğini söylüyor. Bu durum strese, kaygıya ve dikkat dağınıklığına yol açarak genel yaşam kalitesini etkileyebilir. Araştırmalar, aşırı görsel dağınıklığın olduğu ortamların, insanların konsantre olmasını ve bilgiyi verimli bir şekilde işlemesini zorlaştırabileceğini göstermiştir.
Hope Care India'nın kıdemli psikiyatristi Deepak Raheja, “Reklamlardan kaynaklanan görsel karmaşa aslında stres, kaygı, estetiğin onaylanmaması, dikkatin aşırı yüklenmesi, bilişsel yük ve hatta trafik kazalarına katkıda bulunabilecek dikkat dağıtıcı unsurlar gibi çeşitli sorunlara yol açabilir” dedi. Delhi merkezli psikiyatri merkezi ve akıl sağlığı organizasyonu.
“Reklamcılığı tamamen ortadan kaldırmak pratikte mümkün olmasa da, onu etkili bir şekilde düzenlemek ve kontrol etmek çok önemli.”
Mumbai'nin Ghatkopar kentinde büyük bir reklam panosunun çökerek 16 kişinin ölümüne neden olduğu yer. (Anshuman Poyrekar/HT)
Trajedi, bu yüksek yapıların tehlikeli ve kuralsız doğasını açıkça ortaya çıkardı ve Ghosh'un korkunç kehanetinin o kadar da uzak olmadığını kanıtladı. Yazarın bizzat sosyal medyada yazdığı gibi: “Son fırtına, büyük bir kasırga kadar zarar verici değildi. Mumbai'nin gerçekten reklam alanını büyük ölçüde azaltması gerekiyor.”
Yalnızca HT Uygulamasından en son Hindistan Genel Seçim haberlerine özel erişim elde edin. Şimdi İndirin! Şimdi İndirin!
Doğu Dadar'daki Tilak Köprüsü'nde sekiz yasa dışı pano: BMC
Büyük reklam panolarının çoğalması sadece Mumbai ile sınırlı değil; ülke genelinde reklam panolarının ve panoların yağmur ve fırtına sırasında çökerek hasara ve elektrik kesintilerine yol açtığına dair sık sık raporlar var. Şikayetlere rağmen bu tehlikelere karşı çok az önlem alındı.
Pek çok kişi dev açık hava reklamlarındaki artışın kaotik kentsel manzaralara katkıda bulunduğunu düşünüyor. Yayalar ve sürücüler, şehrin cazibesini ve karakterini azaltan, şehre kalabalık, baskıcı bir pazar yeri hissi veren göz alıcı reklam bombardımanına tutuluyor. Uzmanlar, Hindistan şehirlerinde sıklıkla gözden kaçan bir sorun olan bu dev reklam panolarının yol açtığı görüntü kirliliği konusunda uyarıyor.
Delhi merkezli mimar ve şehir planlamacısı Akash Hingorani, “Zaten kaotik şehirlerimize ve donuk kentsel manzaralarımıza daha fazla kaos katıyorlar” dedi. “Bu reklamlar genellikle herhangi bir sanatsal ifade veya güvenlik kaygısı taşımadan keyfi görünüyor. Birçok Batı ülkesinde reklam panoları yayalar için özel olarak tasarlanırken, Hindistan şehirlerinde öncelikle sürücüleri hedef alıyor, bu da onların büyük boyutlarını ve yüksek yerleşimlerini açıklıyor. Doğru planlama, bunları kentsel çevreye daha iyi entegre etmek için bu ekranların tasarımını, yerleştirme açısını, boyutunu, yüksekliğini ve sayısını dikkate almalıdır.”
Açık hava reklamcılığının ortaya çıkışı
Açık hava reklamcılığının Hindistan'da uzun bir geçmişi vardır; kökleri, mesajların duvarlara, kayalara ve diğer halka açık yerlere boyalı tabelalar aracılığıyla iletildiği eski zamanlara kadar uzanır. Açık hava reklamcılığının daha modern haliyle kullanılması, 19. yüzyılın sonlarında reklam panoları ve posterlerin kullanılmaya başlanmasıyla başladı.
İngiliz sömürge döneminde Batı tarzı reklamlar tanıtıldı ve Kalküta ve Mumbai gibi büyük şehirlerde öncelikle İngiliz mal ve hizmetlerinin reklamını yapan ilk reklam panoları ortaya çıktı.
1947'deki bağımsızlıktan sonra açıkhava reklamcılığı ekonomik büyüme ve kentleşmeyle birlikte gelişmeye devam etti. 20. yüzyıl boyunca reklam panoları, toplu taşıma reklamları ve şehir mobilyaları reklamları gibi çok çeşitli açık hava reklam formatları ortaya çıktı.
Sektör, 21. yüzyılın başlarında dijital tabela ve LED ekranların kullanıma sunulmasıyla önemli ilerlemeler kaydetti.
Yeni Delhi'deki Vikas Marg'da bir reklam panosu ve reklam panosu. (HT fotoğrafı)
“1950'lerde büyük reklam panoları çoğunlukla Delhi'deki sinema salonlarının dışında görülüyordu. Ajmeri Kapısı yakınındaki Kamla Pazarı, Connaught Place'in dış çevresi ve Minto Köprüsü gibi seçkin yerlerde de tüketici markalarının yer aldığı birkaç reklam panosu bulundu. Sayıları 1980'lerde önemli ölçüde arttı,” dedi Delhi Üniversitesi eski dekanı (kültür) 82 yaşındaki Sydney Rebeiro.
Bugün açık hava reklamcılığı Hindistan'da milyarlarca dolarlık bir sektör; hem geleneksel hem de dijital reklam panoları ülke çapında marka tanıtımı ve pazarlama kampanyalarında önemli bir rol oynuyor. Bu, son yıllarda politikaları aracılığıyla açık hava reklamlarını aktif olarak teşvik eden Brihanmumbai Belediye Şirketi (BMC) gibi birçok belediye şirketi için önemli bir gelir kaynağı haline geldi.
“Grup yaklaşık olarak kazanıyor ₹Bir BMC yetkilisi, istifçilik ve istifçilik ruhsatı yoluyla yılda 200 crore dedi.
“Sorun şu ki, kentsel mekanların tasarımında reklam panoları, reklam panoları ve afişler çoğu zaman planlamaya dahil edilmiyor. Bu, reklam yerleştirmeyi daha çok kullanılabilir alan bulmaya yönelik hale getirir. Alışveriş merkezlerinde reklam alanları çoğu zaman doğru planlanır ve mimariye iyi uyum sağlar. Bu ilkenin daha büyük şehirlerin tasarımına uygulanması gerekiyor” diyor tabela tasarımında uzmanlaşmış bir şirket olan VDIS'in kurucusu Kapil Pandey. “Kentsel mimarların ve görsel tasarımcıların kentsel mekanları tasarlamak için birlikte çalışmaları önemli.”
Kamusal alanları geri alın
Dünya çapında birçok şehir, düzenlenmemiş açık hava reklamcılığının olumsuz etkisini fark etti ve görsel kirliliği azaltmak için önlemler aldı. Eylül 2006'da Brezilya'nın São Paulo kentinde, kamusal alanları geri kazanmaya yönelik tüm açık hava reklamlarını yasaklayan “Temiz Şehir Yasası” çıkarıldı. Paris ayrıca şehrin tarihi güzelliğini korumak için reklam panolarının boyutu ve yerleştirilmesi konusunda da katı düzenlemeler getirdi.
Amerika Birleşik Devletleri'nde San Francisco ve New York gibi şehirler, açık hava reklamlarının yayılmasını kontrol etmek için imar yasalarını ve daha sıkı izin süreçlerini uygulamaya koydu. Bu önlemler arasında dijital tabelaların boyutuna ve parlaklığına sınırlamalar, reklam panolarının yerleşim bölgelerinin yakınına yerleştirilmesine kısıtlamalar ve şehrin belirli bölgelerinde “reklamsız bölgeler” oluşturulması yer alıyor.
BMC şu anda şehirdeki açık hava reklamcılığının düzenleyici, ekonomik ve estetik yönlerine ilişkin kapsamlı yönergeler oluşturmak üzere trafik polis memurları, sivil yetkililer ve HTE Bombay uzmanlarından oluşan bir komite kurma sürecindedir. BMC yetkilisi, “Amaç, ışık ve görüntü kirliliği de dahil olmak üzere açık hava reklamcılığıyla ilgili çeşitli endişeleri gidermek ve şehrin karakterini korumaktır” dedi.
Gurugram gibi bazı şehirlerde yetkililerin ilgisizliğinden bıkan bölge sakinleri meseleyi kendi ellerine aldı. “Apartmanımızın önündeki 1 kilometrelik yol poster, pano ve diğer ilanlarla doluydu ve sayıları her geçen gün artıyordu. Tulip Violet'in Sektör 69'daki RWA başkanı Pooja Anand, “Bu reklam, normalde yeşil ve huzurlu olan bölgemizi ticari bir alan gibi gösterdi” dedi. “Sivil otoriteler sorularımıza yanıt veremeyince, kendimiz harekete geçmeye karar verdik. Bugün yasa dışı poster ya da billboard görürsek hemen kaldırıyoruz” dedi.
Düzenlemeler ve bunların nasıl uygulanacağı
Her ne kadar Delhi, Hindistan'da 2008 yılında açıkhava reklamcılığı politikasını uygulamaya koyan ve 2017'de estetiği geliştirmek amacıyla bu politikayı revize eden ilk şehirlerden biri olsa da, başkent bile reklam panoları ve panoların neden olduğu görsel karmaşadan muaf değil.
Navi Anne ve Panvel belediye yetkilileri 36 yasa dışı istifçiliği yıktı
“Estetik nedenlerden dolayı yolun genişliğini ve tahtaların boyutunu dikkate alıyoruz. 100' genişliğindeki bir yolda yalnızca 20' x 10' tahtalara ve daha geniş yollarda ise 26' x 13' tahtalara izin veriyoruz. Ayrıca Delhi Belediye Şirketi'nden (MCD) bir yetkili, “Ayrıca aralarında uygun mesafe de sağlanacak” dedi.
“Bir reklam ajansı billboard astığında inşaatın güvenliğine dair kanıta ihtiyacımız var. Ayrıca 20 müfettişten oluşan ekibimiz sürekli olarak sokaklarda düzenlemelerin uygulanmasını sağlamakta ve her yerde ortaya çıkan yasa dışı pankartları ve reklam panolarını kaldırmaktadır. Son birkaç yılda Rohini, Vijay Nagar, Karol Bagh ve Narela gibi bölgelerde yasa dışı istifçiliği ortadan kaldırmak için çalışmalar yürüttük. “Durum önemli ölçüde iyileşti” diye ekledi.
Pune'da yağmur ve fırtına sırasında reklam panoları ve panolar çöküyor. (HT fotoğrafı)
Yetkili, yaklaşık on yıl önce insanların reklam yerleştirmek için demir çubuklar bile koyduğunu söyledi. “Ama artık bu uygulamaya son verdik. Bugün bu posterlerin, pankartların ve reklam panolarının çoğu genellikle yerel politikacılar ve işletmeler tarafından asılıyor. Herkese bildirim gönderip aksiyon almak mümkün değil; Yetkili, “İnsanların yurttaşlık ruhuna sahip olması ve şehri temiz tutması gerekiyor” dedi.
Görüntü kirliliğinin psikolojik maliyetleri
Görsel kirliliğin estetiğin ötesinde insanlar üzerinde derin psikolojik etkileri vardır. Ruh sağlığı uzmanları, yüksek yoğunluklu reklamlara sürekli maruz kalmanın duyusal aşırı yüklenmeye yol açabileceğini, bunun sonucunda beynin görsel uyaran yağmuru altında ezilmesine yol açabileceğini söylüyor. Bu durum strese, kaygıya ve dikkat dağınıklığına yol açarak genel yaşam kalitesini etkileyebilir. Araştırmalar, aşırı görsel dağınıklığın olduğu ortamların, insanların konsantre olmasını ve bilgiyi verimli bir şekilde işlemesini zorlaştırabileceğini göstermiştir.
Hope Care India'nın kıdemli psikiyatristi Deepak Raheja, “Reklamlardan kaynaklanan görsel karmaşa aslında stres, kaygı, estetiğin onaylanmaması, dikkatin aşırı yüklenmesi, bilişsel yük ve hatta trafik kazalarına katkıda bulunabilecek dikkat dağıtıcı unsurlar gibi çeşitli sorunlara yol açabilir” dedi. Delhi merkezli psikiyatri merkezi ve akıl sağlığı organizasyonu.
“Reklamcılığı tamamen ortadan kaldırmak pratikte mümkün olmasa da, onu etkili bir şekilde düzenlemek ve kontrol etmek çok önemli.”